4 Ekim 2013 Cuma

Kuzey Ormanları’nda 2. Gün: Göktürk’ten Garipçe’ye Doğa ve Katliam


İlk kamp kesilen bir ağacın gövdesinin yanında kuruldu

Alper ve Ali, yürüyüşün ikinci gününde Zekeriyaköy'de öğle yemeği molasında
Kuzey Ormanları Savunması yürüyüşçüleri Garipçe'de- 4 Ekim Cuma (17.00 civarı)
























  
Kuzey Ormanları Savunması üyesi Ali Yıldırım ve Alper Atmaca dün aniden bastıran kış soğuğu ve yağmura rağmen başlattıkları yürüyüşün ilk gecesinde saat 21.00 civarında önce kesim güzergâhında bulunan bir şantiyede mola verdiler. (Ali’nin mesajı (20.00): Biraz ıslak, yürüyoruz”). Şantiyede işçilerle sohbet edip ıslanan giysilerini kurutan yürüyüşçüler, daha sonra Göktürk yakınlarında kesilmiş devasa bir ağaç gövdesinin yanı başındaki ilk kamplarını kurdular. (“Göktürk civarı kesim alanı kenarına kamp kurduk, yağmur dindi, iyiyiz.”)






100 km. yürüyüşün ikinci günü (4 Ekim Cuma) Göktürk mevkiinden Garipçe’ye doğru giden kesim güzergâhı üzerinde ilerleyen yürüyüşçüler, İstanbul’un kuzeyindeki mega rant projelerinin tehdidi altında imara açılıp tarım alanı olmaktan çıkartılmak istenen Gümüşdere köyü yakınlarındaki bir su bendinden geçtiler. (“Güneş hiç göstermedi yüzünü, diren güneş pilleri!”) 







Yürüyüş çeşitli medya kuruluşları tarafından kamuoyuna duyurulurken, 1995 yılı, Nükleersiz bir dünya için Viyana-Moskova yürüyüşçüsü Timur Danış, Kuzey Ormanları Savunması aracılığıyla Ali ve Alper’e “Kuzey ormanları yürüyüşçülerine dayanışma ile... Özellikle yürüyüşün tekdüzeleşen, içe basan anlarına iyi gelebileceğini düşünüyorum  diyerek Selim Saraçoğlu’nun “Patika” şarkısını gönderdi.



Saat 12.30 civarında Zekeriyaköy-Arıköy yakınlarında Kuzey Ormanları Savunmasının iki üyesi, Ali ve Alper ile günlük lojiktik destek buluşmalarını gerçekleştirdiler: “Ali ve Alper’in giysileri ıslak, ayakkabıları çamurlu, sağlıkları ve moralleri iyi”.  



Yürüyüşlerine Uskumruköy civarındaki kesim güzergahı üzerinden devam eden Ali ve Alper, yol boyu kesilen ormanlık alanları, kuzey ormanlarının yanı başında yayılan beton kentleşmeyi, “ağaç kesmeyeceğiz” gerekçesiyle yapılan viyadük inşaatlarında kesilen ağaçları (“kafa karışıklığı, viyadük çalışması başlamış ama ağaçlar da kesilmiş. Bu köprü çok çevreci dostum”) kesim yapılan geniş arazilerde kalan tek tük ağaçları ve katliama karşın yeniden yeşeren alanları şantiyelerde çalışan işçilerle selamlaşarak fotoğraflamayı sürdürdüler. (“Ağaç gölgesi gibi yok, şantiye işçileri de bunun farkında”). Ayrıca akşam yemeği için mantar bulmayı da ihmal etmediler. (“Uskumruköy kesim alanı, akşam yemeği çıktı. Alper bu mantara kefil oldu, yenir diyor .”) 






Bu akşam saat 17.00’de 3. Köprü ayaklarının dikildiği Garipçe köyüne ulaşacak olan Ali ve Alper, buradan Anadolu yakasındaki ayakların dikildiği Poyrazköy’e bir balıkçı teknesiyle geçerek geceyi Poyrazköy civarında kuracakları kampta geçirip yarın yine kesim güzergâhı üzerinden Çekmeköy’e doğru ilerleyecekler. 





Dün (3 Ekim Çarşamba) saat 17.00’de “ormana giden”, bugün saat 17.00’de Garipçe-Poyrazköy arasından boğazı balıkçı teknesiyle geçecek olan arkadaşlarımızdan aldığımız haberleri sürekli paylaşmaya devam edip, arkadaşlarımızla 6 Ekim Pazar günü Çekmeköy’deki kitlesel basın açıklamamız öncesinde buluşacağız. 


Ali, Alper ve Kuzey Ormanları Savunması, ormanına, suyuna, yaşam alanlarına ve kentine sahip çıkan tüm İstanbulluları 6 Ekim Pazar günü saat 14.00’de Çekmeköy Doğa Parkı Batı Çıkışında buluşmaya çağırıyor.

Kuzey Ormanları Savunması

Yürüyüş ve eylemin ayrıntılarını takip etmek için:




http://kopruyerineyasam.blogspot.com/