23 Ekim 2009 Cuma

BOĞAZA DEĞİL KARDEŞLİĞE KÖPRÜ




İSTANBUL’DAN HAKKÂRİ’YE KÖPRÜ OL…



BARIŞ’A KÖPRÜ OL…


1969 yılında dönemin devrimci üniversite öğrencileri tarafından Hakkâri- Zapsuyu üzerine yapılan ve geçtiğimiz yıllarda güvenlik gerekçesiyle yıkılan Devrimci Gençlik Köprüsü yeniden inşa ediliyor. Halk arasında Deniz Gezmiş Köprüsü olarak da bilinen köprü, Türkiye’nin Batısında yaşayan gençlerin Kürt insanına uzattığı ilk el....


Köprünün inşasına destek 30 Ekim 2009 Cuma günü Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleşecek konserle sağlanacak. Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi, Onur Akın, İlkay Akaya, Vedat Sakman, Melike Demirağ, Diyar, Emin İgüs, Ferhat Tunç, Muzaffer Özdemir, Haluk Çetin, Çiçek Yeşilbaş, Edip Akbayram, Yasemin Göksu, Mazlum Çimen ve Rojda’nın sahne alacak konserden elde edilecek tüm gelir köprünün yapımına harcanacak. Girişim Sözcülüğü’nü Cezmi Ersöz’ün sunuculuğunu ise Gülşen Tuncer’in üstlendiği geceden elde edilecek tüm gelir köprünün yapımında kullanılacak.


30 Ekim 2009 Cuma / 19:30-23:30

Bostancı Gösteri Merkezi


Bilgi İçin: 0532 567 47 42


“DEVRİMCİ GENÇLİK KÖPRÜSÜ” belgeseli

www.devrimcigenclikkoprusu.com

11 Ekim 2009 Pazar

RANT DEĞİL İNSANCA YAŞAM




3. köprü yerine insanca bir yaşamı savunan bini aşkın kişi Beşiktaş Demokrasi Meydanı’nda buluştu ve İstanbul’un ormanlarını, su kaynaklarını, yoksulların gecekondularını rant projesine teslim etmeyeceklerini haykırdı.
3. köprü yerine insanca bir yaşamı savunan bini aşkın kişi Beşiktaş Demokrasi Meydanı’nda buluştu ve İstanbul’un ormanlarını, su kaynaklarını, yoksulların gecekondularını rant projesine teslim etmeyeceklerini haykırdı.



3. Köprü Yerine Yaşam Platformu bugün (11 Ekim), Beşiktaş Demokrasi Meydanı’nda bir miting gerçekleştirdi. Miting için Halkevleri ve mahalle dernekleri Sakıp Sabancı Lisesi önünden, KESK, TMMOB, akademisyenler ve sanatçılar Yıldız Parkı’ndan ve çevre örgütleri ile Anadolu yakasından gelenler de Beşiktaş Vapur İskelesi’nden hareket ederek Beşiktaş Demokrasi Meydanı’nda buluştu.

Polis, Sabancı Lisesi tarafından yürüyen grubu kaldırımda yürütmek istese de grup yolun tek şeridini trafiğe kapatarak yürüdü. Yürüyüş boyunca sık sık “Köprüyü yapanlar memleketi satanlar”, “Köprü yıkılsın Tayyip altında kalsın”, “Köprü değil insanca yaşam”, “Köprü değil, toplu ulaşım” sloganları atıldı. Bini aşkın kişi yürüyüş boyunca ellerinde “Halkın barınma hakkı var”, “Halkın sağlık hakkı var”, “Köprü değil yaşam” yazılı dövizler taşıdı.


Yürüyüş Yıldız Parkı’ndan gelen TMMOB, KESK, akademisyenler ve sanatçıların oluşturduğu kortejle birleşerek Beşiktaş Demokrasi Meydanı’na girdi. Meydanda onları, daha önce gelen çevre örgütleri karşıladı.



Sorunu boğazın kıyısı değil sırtları çözecek

3. Köprü Yerine Yaşam Platformu bileşenleri olan Halkevleri, mahalle dernekleri, meslek odaları, çevre dernekleri, ilerici kurumlar pankartlarını meydanın ortasına taşıdı. Burada platform bileşenleri konuşmalar yaptı. İlk sözü BOÇEV adına Ramazan Korkut aldı ve İstanbul’un tamamının korunma altına alınması gerektiğini savundu. Korkut’un ardından Sarıyer Maden Mahallesi’nden Ali Doğan söz aldı. Doğan mahallelerinde 30 yıldır altyapı olmadan, su olmadan yaşadıklarını belirtti. Doğan, iktidarın da muhalefetin de yoksulları ezme konusunda birleştiğini ve yoksul halkı savunmadıklarını söyledi. Maden Mahallesi’nden Ali Doğan köprü projesi ile gündeme gelen kentsel dönüşüm projelerinin Sarıyer’de oturan yoksulların evlerini tehdit ettiğini belirtti ve “Bu sorunu Sarıyer’de boğazın kıyısında lüks evlerde oturanlar değil, Sarıyer’in sırtlarındaki Maden, Derbent, Karabekir ve Pınar mahalleleri çözer” dedi.



Doğan’ın ardından bir süre önce sahil kesiminin satılması ile gündeme gelen Ataköy’den gelen Doğu Coşkunfırat konuştu. Coşkunfırat, köprü projesinin yeşili, suyu yağma projesi olduğunu söyledi. Köprünün sadece belli bir kesime rant sağlayacağının altını çizen Coşkunfırat, “Bu projeyi ancak kentimize ve ülkemize sahip çıkarak durdurabiliriz” dedi.


Devlet selzedeye yardım elini hala uzatmadı

Coşkunfırat’tan sonra İkitelli’de oturan selzedelerden Yusuf Sabah söz aldı. Sabah, evlerinin kullanılmaz hale geldiğini, çocuklarını memlekete yolladıklarını ve dışarıda kaldıklarını söyledi. Selin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen devletin henüz kendilerine yardım eli uzatmadığını söyleyen Sabah, kendisi gibi binden fazla insanın olduğunu da söyledi. Sabah, rant projelerine izin veren zihniyetin değişmediği sürece sel gibi afetlerin can kaybına yol açmaya devam edeceğini söyleyerek sözlerini bitirdi.

“18 Ekim’de sağlık hakkı için Kadıköy’de, 25 Ekim’de halkın hakları için Ankara’dayız”



Sabah’ın ardından Ömürtepe Mahallesi’nden Filiz Aktaş konuştu. Aktaş, Ömürtepeliler olarak ormanları ve su kaynaklarını talan edecek olan, kentsel dönüşüm projeleriyle barınma hakkını gasp edecek olan rant projesine karşı çıktıklarını, söyledi. Aktaş, 25 Ekim’de halkın barınma, temiz çevre, su hakkını gasp edenlere karşı Ankara’da olacaklarını duyurarak sözlerini bitirdi.

Aktaş’ın ardından Halkevleri Örgütlenme Sekreteri Samut Karabulut söz aldı. Karabulut, Başbakan’ın halka fırça atarak ülkeyi yönettiğini söyledi. “Sel oluyor Başbakan ölenlere kızıyor, çocuk kuyuya düşüyor ana babasına kızıyor” diyen Karabulut, mitingin yapıldığı alanın etrafını çeviren gaz maskeli çevik kuvvet polisini işaret ederek “Bir Başbakan, hakkını arayan halkın karşısına polis dikiyorsa sona yaklaşmıştır” dedi. Başbakanın yalandan IMF karşıtı gibi görünmesine değinerek gerçek IMF karşıtlarına gaz bombalarıyla saldırıldığının da altını çizdi. Karabulut ardından “AKP’nin paralılaştırdığı ve iflas eden sağlık sistemine karşı katkı payı soygununa karşı sağlık hakkı için 18 Ekim’de Kadıköy’de olacağız” dedi. Bu duyurunun ardından 25 Ekim’de halkın tüm hakları için Ankara’da olacaklarını duyurdu.

“Davutpaşa’yı, küçük Dilara’yı, seli unutmadık”

Karabulut’un ardından mahalle dernekleri adına Ali Gelen konuştu. Gelen, kendilerinin 50 yıl önce köylerinden göç ettirilerek Sarıyer civarına yerleştirenlerin şimdi kendilerine işgalci muamelesi yaptığını söyledi. Ardından İstanbul Yaşam Derneği Başkanı CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal söz aldı. Soysal, 3 köprünün ihanet projesi olduğunu söyledi. Soysal sözlerini “Davutpaşa’yı, kuyuya düşerek hayatını yitiren Dilara’yı ve seli unutmadık” diyerek sonlandırdı.

“Utanmıyoruz çünkü direniyoruz”



Soysal’ın ardından Orman Mühendisleri Odası’ndan Besim Sertok söz aldı. Sertok, Başbakan’ın Ulaşım Şûrası’ndaki “Köprüye karşı çıkıyorlar, utanmadan üzerinden geçecekler” sözüne ilişkin, “Rant projesi olan iki köprünün de üzerinden utanarak, yerin dibine girerek geçiyoruz çünkü bizi bu utanca mahkum ediyorlar” dedi. “Biz utanmıyoruz çünkü direniyoruz” diye konuşan Sertok, 3. köprüye karşı olmalarını siyasi ve ideolojik olarak nitelendirenlere ise “Biz bilimin ışığında bu projeye karşı çıkıyoruz ve bize atfedilen ideolojiyi de sürdürmeye kararlıyız” dedi ve sözlerini “3. köprüyü engelleyeceğiz” diyerek bitirdi.



"Başbakan 3. köprünün ancak maketini görür"


Sertok’un ardından miting alanında toplanan yaklaşık bin civarında kişi, tulum eşliğinde horon tepti. Horon’un ardından Başbakanlık binasına yürümek isteyen 3. köprü karşıtlarının önü polis barikatı ile kesildi. Ardından 10 dakikalık bir oturma eylemi yapıldı. Oturma eylemi sonrasında 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu adına Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu’ndan Şerafettin Çengel basın açıklamasını okudu. Basın açıklamasının ardından platformun yaptığı bir 3. köprü maketi ve helikopter maketi “Tayyip Erdoğan köprünün ancak maketini görebilecek” denilerek Beşiktaş Demokrasi Meydanı’na bırakıldı. Ardından 3. köprüye karşı mücadelelerine devam edeceklerini belirten platform, eylemi bitirdi.