11 Mart 2011 Cuma

Kentlerimiz Bizimdir!

TOKİ’nin İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlediği “2011 Konut Kurultayı” sırasında Taksim’de bir araya gelen İstanbullular, yaptıkları yürüyüşle “Kentlerimizi ve geleceğimizi yağmalayanlara izin vermeyeceğiz” dedi

Bugün (4 Mart) saat 11.00’da 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu’nun çağrısıyla Taksim Meydanı’ndaki Havaş durakları önünde bir araya gelen İstanbullular, kentsel dönüşüm projelerini protesto etti. “TOKİ, AKP, sermaye defol, kentlerimiz bizimdir” yazılı pankartın açıldığı eyleme çeşitli mahalle dernekleri üyeleri, meslek odası yöneticileri ve İstanbul’un dört bir yanından vatandaşlar katıldı.

Eylemin görüntülerini izlemek için tıklayınız!

“Kurultayı yapanlar memleketi satanlar”, “AKP defol İstanbul bizimdir”, “Köprü değil insanca yaşam” sloganlarıyla yürüyüşe geçen İstanbullular, “Halkın barınma hakkı var”, “Mahalleme, evime, emeğime dokunma”, “Rantsal dönüşüme hayır” dövizleri taşıdı.

”Sermayedarlara verecek bir karış toprağımız yok”
Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi önünde grup adına basın açıklamasını Tozkoparan Mahalle Derneği’nden Ömer Kiriş okudu. 8 yıllık AKP iktidarı döneminde Kentsel dönüşüm planlarıyla sermaye saldırısının tırmandığını ifade eden Kiriş, TOKİ’nin rant çevreleri için kurultay düzenlediğini belirtti.

Tozkoparan Mahalle Derneği Başkanı Ömer Kiriş
Kiriş, onlarca mahallede halkın işgalci ilan edildiğini belirterek kurultayın meşru olmadığını dile getirdi. Kiriş, TOKİ’nin kentsel çözüm önerileri için şu sözleri söyledi; “Bu çözüm, hazine arazilerini büyük inşaat şirketleri için rant alanına dönüştürmekten; kent merkezlerini soylulaştırmaktan; yıllardır bu bölgelerde yaşayan halkı borçlandırmaktan ve kentin dışındaki toplama kamplarında yaşamaya mahkum etmekten ibarettir.”

Üçüncü Köprü’nün de kentsel yağma planı olduğunu ifade eden Kiriş, AKP hükümetini bilimin sesini dinlemeye çağırdı.

Kiriş sözlerini “Bizler bu kentleri yapan emekçiler, bilim insanları, meslek odaları, yani bu ülkenin ve kentlerin gerçek sahipleri olarak talana izin vermeyeceğimizi bir kez daha yineliyoruz” ifadeleriyle bitirdi.

Kiriş’in ardından Tozkoparan, Gülsuyu-Gülensu ve Başıbüyük mahallelerinden gelen temsilciler de söz alarak mahallelerini kentsel dönüşüm saldırısından korumak için mücadele edeceklerini belirtti.

Eylem Orman Mühendisleri Odası yönetiminden Kader Cihan’ın konuşmasıyla sona erdi.

Basın açıklamasının tam metni:

KENTLERİMİZİ VE GELECEĞİMİZİ YAĞMALAYANLARA İZİN VERMEYECEĞİZ!

İktidarının 8. Yılını dolduran AKP, başta İstanbul olmak üzere kentlerimize karşı, Kentsel Dönüşüm Programı adı verilen çok yönlü sermaye saldırısını tırmandırmaktadır. 2011 yılını Kentsel Dönüşüm yılı ilan eden AKP, bu saldırıyı meşrulaştırmanın yollarından biri olarak, az ilerideki İstanbul Kongre Merkezi’nde, yerli ve yabancı rant çevreleri tarafından desteklenen uluslararası bir kurultay düzenlemektedir.

Ayazma’da onlarca aileyi evsiz bırakan; Derbent’i sabahın üçünde binlerce polisle işgal ederek Derbent halkının direnişiyle karşılaşan; Başıbüyük, Esenler, Sulukule, Tozkoparan, Fener-Balat, Ankara Polatlı; Dikmen; Mamak gibi onlarca mahallenin halkını işgalci ilan eden; 3. Köprü cinayetini işlemek için onlarca yasal engelin arkasından dolaşmaya çalışan; Haydarpaşa Garı’nın yanmasını timsah gözyaşlarıyla seyrederken ağzının suyu akan TOKİ, sermaye çevreleri ve AKP tarafından düzenlenen bu kurultay meşru değildir. Kentlerimizi ve geleceğimizi Ağaoğlu gibi rantiyecilere ve uluslararası sermayeye pazarlayanların kurultayından çıkacak olan kararlar bellidir.

AKP iktidarı ve TOKİ, tarihsel-kültürel dokunun yenilenmesi, deprem, heyelan, afet gibi risklerin önlenmesi adı altında, kentlerdeki tarihsel mekanları, kamusal alanları, doğal varlıkları sermayeye peşkeş çekmektedir. Halkalı Ziraat Okulu’nu AKP yöneticilerinin “gönül borcunu ödemek” için İlim Yayma Cemiyeti’ne özel üniversite kurması için devredenlerin; Beykoz fidanlığını binlerce insanı dolandıran Deniz Feneri dosyasını kapatmak için Türk-Alman özel üniversitesine hediye edenlerin; orman alanlarını ve su havzalarını 2B Yasası’yla, 3. Köprü projesiyle sermayenin yağmasına açanların suçlarını hiçbir kurultay örtemez.
Özel yasalarla yetkilendirilerek neo-liberal bir kentsel yıkım aygıtı gibi çalışan TOKİ’nin allayıp pulladığı kentsel çözümler bellidir: Bu çözüm, hazine arazilerini büyük inşaat şirketleri için rant alanına dönüştürmekten; kent merkezlerini soylulaştırmaktan; yıllardır bu bölgelerde yaşayan halkı borçlandırmaktan ve kentin dışındaki toplama kampı benzeri beton bloklarda yaşamaya mahkum etmekten ibarettir!

Bununla da yetinmeyen AKP hükümeti, TOKİ eliyle kent merkezlerindeki okul ve hastane binalarını yağmalayıp kentlerin dışına taşımanın, bu alanları sermayenin rant kaynakları haline dönüştürmenin hazırlıklarını hızlandırmaktadır.

AKP hükümetinin, İstanbul’un trafik sorununu çözme yalanıyla sürdürdüğü 3. Köprü dayatması da bu kentsel yağmanın önemli bir parçasıdır. TOKİ’nin İstanbul’un kuzeyindeki ormanlık alanlara ve hazine arazilerine el koyma girişimleri ve Başbakan’ın kentin kuzeyinde yapmayı arzuladığı “Yeni İstanbul Projesi” ucubesi, 3. Köprü Projesinin nasıl bir cinayet planı olduğunun yeni kanıtlarıdır. AKP hükümetini bir kez daha uyarıyoruz: İstanbul halkının ve bilimin sesini dinleyin! SİT kararları; ÇED zorunluluğu gibi yasal engellerin arkasından dolanarak açmaya çalıştığınız 3. Köprü ihalesinden derhal vazgeçin. İstanbul’u kuzeye kaydırmak gibi ucube projeleri aklınızdan bile geçirmeyin. Mahallerimizden, yaşam alanlarımızdan, evlerimizden, ormanlarımızdan ve su havzalarımızdan kirli ellerinizi çekin.

Bizler bu kentleri yapan emekçiler; bilim insanları, meslek odaları; yani bu ülkenin ve kentlerin gerçek sahipleri olarak, bu talana izin vermeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. İstanbul’da ve ülkemizin herhangi bir yerinde bir avuç sermayedara verecek ne bir kök ağacımız; ne bir damla suyumuz; ne de bir karış toprağımız var. Bizler, bu ülkenin emekçileri, işgalciler, ikinci sınıf yurttaşlar değil, bu ülkenin gerçek sahipleriyiz. İnsanca yaşayabileceğimiz bir ülke ve kentlerimiz için, emeğimizle var ettiğimiz evlerimizi, mahallelerimizi, yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz. Kentlerimizi ve geleceğimizi yağmalamanıza izin vermeyeceğiz!

AKP, TOKİ, Sermaye Defol, Kentler Bizimdir!
Bu Ülke, Bu Halk Satılık Değil!

Sendika.Org