Kuzey Ormanları Savunması tarafından bugün (6 Ekim) Çekmeköy’de düzenlenen eyleme Çekmeköy,
Sarıgazi ve İstanbul’un birçok bölgesinden yüzlerce insan katıldı. Çekmeköy
Halk Meclisi’nin yoğun katılım gösterdiği eylem, Çekmeköy sınırındaki Doğa
Parkı’nda başlayıp ICA şirketinin otoyol güzergâhı üzerindeki şantiye alanında
son buldu.
Kuzey Ormanları Savunması bugün (6
Ekim) 3. Köprü- Kuzey Marmara Otoyolu güzergâhında binlerce ağacın kesildiği
Çekmeköy’de eylemdeydi. Ormanına, suyuna, yaşam alanlarına ve İstanbul’a sahip çıkmak
için Doğa Parkı’nda toplanan yüzlerce insan, katliama dikkat çekmek için 3 Ekim’den
beri yaklaşık 80 km kat eden Kuzey Ormanları Savunması yürüyüşçüleri Ali
Yıldırım ve Alper Atmaca ile buluşarak, ICA şirketinin yaklaşık 3,5 km
uzaklıktaki şantiye alanına yürüdü.
Öğlen saatlerinde Kuzey Ormanları
Savunması ve Çekmeköy Halk Meclisi’nin çağrısıyla Doğa Parkı çıkışında buluşan
İstanbullular, yürüyüşlerinin son etabını tamamlayan Ali ve Alper’i beklerken
bir forum düzenledi. İstanbul milletvekilleri Levent Tüzel ile Mahmut Tanal’ın da
katıldığı forumda Kuzey Ormanları Savunması ve Çekmeköy Halk Meclisi
temsilcileri tüm İstanbulluları mücadeleyi büyütmeye çağırdı. Kuzey Ormanları Savunması,
yürüyüşlerini tamamlayarak kitleyle buluşan Ali ve Alper’in yaptığı kısa
açıklamalardan sonra,”Diren Kuzey Ormanları, diren insanlık",
"Ormanda değil, ormanla yaşamak istiyoruz" ve "Çekmeköy Halk
Meclisi" pankartları, sloganlar ve Direniş Ritimleri grubu eşliğinde,
şantiye alanına giden orman yolunda yürüyüşüne başladı. Yürüyüşe çok sayıda
bisikletçi de destek verdi.
Ormanda üç gün boyunca 80 km kat eden Ali, “hep
beraber zorbalığa karşı ses çıkarmayı öğrendik. Bu yüzden umutluyum ve umuyorum
ki hep beraber bugün gördüğümüz yarayı kapatacağız. Hep birlikte bu katliamı
durduracağız “derken, Alper, “hayatımın en tatsız doğa yürüyüşünü yaptım.
İnsanların böyle bir şey yapabiliyor olduğunu bilmek korkunç bir şey.
Elimizdeki teknolojinin bize bu kadar yararı olan bu kadar büyük bir kitleyi bu
kadar kısa bir sürede imha etmesi korkunç bir şey. Ama orman orayı geri alır.
Hiçbir şey için geç değil, ağaçları kesmiş olabilirler, ama biz orayı bir yıl
rahat bırakırsak orman kendisine ait olanı geri alacaktır” sözleriyle
duygularını açıkladı.
Eylemciler şantiye alanına yaklaştıkça, kesim
manzaralarıyla daha sık karşılaşmaya başladılar. Daha bir ay öncesine kadar
genç çamların kapladığı ormanlık alanın tamamen kelleştiğine, derelerin üstünün
beton menfezlerle kapatıldığına ve testere bile kullanılmadan dozerlerle
düzlenen ağaç gövdelerinin yığılmasıyla oluşturulan “toplu mezarlara” tanıklık
ettiler.
Yaklaşık 3,5 km’lik yürüyüşten sonra varılan ICA şirketine
ait şantiye alanında kendileriyle görüşüp hesap verecek bir yetkili
aradıklarını açıklayan Kuzey Ormanları Savunması, eylemciler şantiyeye
yaklaşırken hızla arabalarına atlayıp giden yetkililer sayesinde, konuşacak
muhatap bulamadı. Eylem nedeniyle durdurulan iş makinelerinin arkasına saklanan
resmi ve sivil polisler de eylemcilerle yüz yüze gelmemeyi tercih etti.
Kamyonların ve iş makinelerinin üstüne Kuzey Ormanları
Savunması kalkanlarını ve dövizlerini yerleştiren eylemciler adına yapılan
basın açıklamasını Çekmeköy Halk Meclisi’nden Pakize Gürhan okudu: “Henüz beton
ve asfaltla yok edilmemişken Kuzey Ormanlarını hala kurtarma şansımız var.
Doğanın koruyucu iradesi olabiliriz. Başbakan Erdoğan geçen günlerde yine veciz
bir ifade kullandı. ‘Ağaç isteyen ormana gitsin’ dedi. Arkadaşlarımız üç gündür
ormandalar. Uzun bir yürüyüş yaptılar. Yürüyüş boyunca tanık oldukları
manzaraları bizlerle ve bütün kamuoyuyla paylaştılar. Bu tanıklıklar sonucunda
anlamış olduk ki, bu katliam böyle devam ettiği takdirde ortada ne orman
kalacak, ne de doğal bir alan. Bir tek ağacın varlığına hasret kalacağız.
Buradan başbakana sesleniyoruz. ‘Ağaç isteyen ormana gitsin’ dedin. Biz ağaç
istiyoruz, biz orman istiyoruz. Biz doğayla barışık yaşamak istiyoruz. Bunun
için geldik buraya. Ama gördük ki ortada orman yok, katliam var, katliamdan
kalan alanlar var. Başbakana soruyoruz şimdi nereye gidelim! Başbakan aklını
kendine saklasın. Biz hiçbir yere gitmiyoruz. Orman bizim hem doğal hem de
kamusal alanımız. Bütün müşterek değerlerimizi canla başla savunmaya devam
ediyoruz.”
Açıklamanın ardından Kuzey Ormanları Savunması, orman kesim
alanının tam ortasına kurulmuş olan şantiyenin, çim ve bodur çalılarla “peyzaj
düzenlemesi” yapılmış bahçeli yönetim binasına girdiler, ancak yaklaşık 1 saat
beklemelerine karşın burada da konuşacak yetkili bulamadılar. Pankartlarını ve dövizlerini şantiye yönetim
kapısına asan Kuzey Ormanları Savunması üyelerine, çalışmanın durduğu
şantiyedeki bazı işçiler de zafer işareti yaparak destek verdi. İşçilere,
"Bizim emekçilerle bir sıkıntımız yok, derdimiz doğayı katleden
patronlarla. Biliyoruz ki, tek başına kurtuluş mümkün değildir" diyen
eylemciler, "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz",
“Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganlarıyla şantiye alanından
ayrıldılar.