7 Ekim 2013 Pazartesi

Kuzey Ormanları Savunması: Ormana Gittiler, Katliam Buldular!





Kuzey Ormanları Savunması tarafından bugün (6 Ekim) Çekmeköy’de düzenlenen eyleme Çekmeköy, Sarıgazi ve İstanbul’un birçok bölgesinden yüzlerce insan katıldı. Çekmeköy Halk Meclisi’nin yoğun katılım gösterdiği eylem, Çekmeköy sınırındaki Doğa Parkı’nda başlayıp ICA şirketinin otoyol güzergâhı üzerindeki şantiye alanında son buldu. 

Kuzey Ormanları Savunması bugün (6 Ekim) 3. Köprü- Kuzey Marmara Otoyolu güzergâhında binlerce ağacın kesildiği Çekmeköy’de eylemdeydi. Ormanına, suyuna, yaşam alanlarına ve İstanbul’a sahip çıkmak için Doğa Parkı’nda toplanan yüzlerce insan, katliama dikkat çekmek için 3 Ekim’den beri yaklaşık 80 km kat eden Kuzey Ormanları Savunması yürüyüşçüleri Ali Yıldırım ve Alper Atmaca ile buluşarak, ICA şirketinin yaklaşık 3,5 km uzaklıktaki şantiye alanına yürüdü.  

Öğlen saatlerinde Kuzey Ormanları Savunması ve Çekmeköy Halk Meclisi’nin çağrısıyla Doğa Parkı çıkışında buluşan İstanbullular, yürüyüşlerinin son etabını tamamlayan Ali ve Alper’i beklerken bir forum düzenledi. İstanbul milletvekilleri Levent Tüzel ile Mahmut Tanal’ın da katıldığı forumda Kuzey Ormanları Savunması ve Çekmeköy Halk Meclisi temsilcileri tüm İstanbulluları mücadeleyi büyütmeye çağırdı. Kuzey Ormanları Savunması, yürüyüşlerini tamamlayarak kitleyle buluşan Ali ve Alper’in yaptığı kısa açıklamalardan sonra,”Diren Kuzey Ormanları, diren insanlık", "Ormanda değil, ormanla yaşamak istiyoruz" ve "Çekmeköy Halk Meclisi" pankartları, sloganlar ve Direniş Ritimleri grubu eşliğinde, şantiye alanına giden orman yolunda yürüyüşüne başladı. Yürüyüşe çok sayıda bisikletçi de destek verdi.

Ormanda üç gün boyunca 80 km kat eden Ali, “hep beraber zorbalığa karşı ses çıkarmayı öğrendik. Bu yüzden umutluyum ve umuyorum ki hep beraber bugün gördüğümüz yarayı kapatacağız. Hep birlikte bu katliamı durduracağız “derken, Alper, “hayatımın en tatsız doğa yürüyüşünü yaptım. İnsanların böyle bir şey yapabiliyor olduğunu bilmek korkunç bir şey. Elimizdeki teknolojinin bize bu kadar yararı olan bu kadar büyük bir kitleyi bu kadar kısa bir sürede imha etmesi korkunç bir şey. Ama orman orayı geri alır. Hiçbir şey için geç değil, ağaçları kesmiş olabilirler, ama biz orayı bir yıl rahat bırakırsak orman kendisine ait olanı geri alacaktır” sözleriyle duygularını açıkladı. 

Eylemciler şantiye alanına yaklaştıkça, kesim manzaralarıyla daha sık karşılaşmaya başladılar. Daha bir ay öncesine kadar genç çamların kapladığı ormanlık alanın tamamen kelleştiğine, derelerin üstünün beton menfezlerle kapatıldığına ve testere bile kullanılmadan dozerlerle düzlenen ağaç gövdelerinin yığılmasıyla oluşturulan “toplu mezarlara” tanıklık ettiler. 

Yaklaşık 3,5 km’lik yürüyüşten sonra varılan ICA şirketine ait şantiye alanında kendileriyle görüşüp hesap verecek bir yetkili aradıklarını açıklayan Kuzey Ormanları Savunması, eylemciler şantiyeye yaklaşırken hızla arabalarına atlayıp giden yetkililer sayesinde, konuşacak muhatap bulamadı. Eylem nedeniyle durdurulan iş makinelerinin arkasına saklanan resmi ve sivil polisler de eylemcilerle yüz yüze gelmemeyi tercih etti. 

Kamyonların ve iş makinelerinin üstüne Kuzey Ormanları Savunması kalkanlarını ve dövizlerini yerleştiren eylemciler adına yapılan basın açıklamasını Çekmeköy Halk Meclisi’nden Pakize Gürhan okudu: “Henüz beton ve asfaltla yok edilmemişken Kuzey Ormanlarını hala kurtarma şansımız var. Doğanın koruyucu iradesi olabiliriz. Başbakan Erdoğan geçen günlerde yine veciz bir ifade kullandı. ‘Ağaç isteyen ormana gitsin’ dedi. Arkadaşlarımız üç gündür ormandalar. Uzun bir yürüyüş yaptılar. Yürüyüş boyunca tanık oldukları manzaraları bizlerle ve bütün kamuoyuyla paylaştılar. Bu tanıklıklar sonucunda anlamış olduk ki, bu katliam böyle devam ettiği takdirde ortada ne orman kalacak, ne de doğal bir alan. Bir tek ağacın varlığına hasret kalacağız. Buradan başbakana sesleniyoruz. ‘Ağaç isteyen ormana gitsin’ dedin. Biz ağaç istiyoruz, biz orman istiyoruz. Biz doğayla barışık yaşamak istiyoruz. Bunun için geldik buraya. Ama gördük ki ortada orman yok, katliam var, katliamdan kalan alanlar var. Başbakana soruyoruz şimdi nereye gidelim! Başbakan aklını kendine saklasın. Biz hiçbir yere gitmiyoruz. Orman bizim hem doğal hem de kamusal alanımız. Bütün müşterek değerlerimizi canla başla savunmaya devam ediyoruz.”

Açıklamanın ardından Kuzey Ormanları Savunması, orman kesim alanının tam ortasına kurulmuş olan şantiyenin, çim ve bodur çalılarla “peyzaj düzenlemesi” yapılmış bahçeli yönetim binasına girdiler, ancak yaklaşık 1 saat beklemelerine karşın burada da konuşacak yetkili bulamadılar.  Pankartlarını ve dövizlerini şantiye yönetim kapısına asan Kuzey Ormanları Savunması üyelerine, çalışmanın durduğu şantiyedeki bazı işçiler de zafer işareti yaparak destek verdi. İşçilere, "Bizim emekçilerle bir sıkıntımız yok, derdimiz doğayı katleden patronlarla. Biliyoruz ki, tek başına kurtuluş mümkün değildir" diyen eylemciler, "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganlarıyla şantiye alanından ayrıldılar.