6 Temmuz 2013 Cumartesi

3. Köprü yerine pedal çevirenler: "Buralar Eskiden Hep Dutluktu"

Büyükdere Çelik Gülersoy Parkı Forumu ,Yeniköy Forumu ve Kuzguncuk Forumu 7 Temmuz Pazar günü Beşiktaş Barbaros meydanından saat 9.30'da bisikletlerle yola çıkıp sahil güzergahından devam edip Yeniköy ve Sarıyer Meydanında mola vererek 3. köprünün inşaatının devem ettiği Garipçe köyünde "Buralar eskiden hep dutluktu" diyerek bir basın açıklaması yapacak olan Bisiklet Aktivistleri'ne destek vermeye çağırıyor.

Pazar günü saat 11.00'de tüm Sarıyerlileri Sarıyer Meydanına, bisikletlerle Beşiktaştan gelecek olanları karşılamaya çağırıyor.


Büyükdere Çelik Gülersoy Parkı Forumu ,Yeniköy Forumu ve Kuzguncuk Forumu'nun konuyla ilgili çağrısı alttadır


Merhaba 
Bizler Büyükdere Çelik Gülersoy Parkı Forumu ve Yeniköy Forumu olarak, aşağıdaki etkinliği destekliyor ve herkesi Beşiktaş- Sarıyer sahilinden geçen güzergah boyunca bisikletle geçen arkadaşlarımızı karşılamaya ve etkinliğe katılmaya davet ediyoruz. (Platform ve forumlar olarak destek vermek isteyenler isimlerini bizimle temasa geçerek ekletebilirler)

7 Temmuz Pazar, sabah 09.30 Bisikletlerle Beşiktaş'tan hareket
Mola noktaları:
- Yeniköy Villa Park (10.45 civarı)
- Sarıyer Meydan- (İDO arkası) - (12.00 civarı)
(Arnavutköy, Bebek, Rumelihisarı ve Büyükdere'den veya güzergah üzerindeki farklı noktalardan karşılama yapmak isteyenler bizimle temasa geçebilirler)
(Sarıyer Meydan'dan Garipçe'ye otobüs-araç temin edilecek ve bisikletlerini Sarıyer'de bırakmak isteyenler için park yeri düzenlenecektir).

BÜYÜKDERE ÇELİK GÜLERSOY PARKI FORUMU
iletişim:
cigdem@sendika.org/ 0537 572 14 44

BURALAR ESKİDEN HEP DUTLUKTU

Gelecekte daha fazla orman için “BURALAR ESKİDEN HEP DUTLUKTU” denmesin diye bisikletle yollardayız. Elimizden alacaklarını sandıkları her yerdeyiz, Mahallelerdeyiz, meydanlardayız, sokaklardayız, parklarda, sahillerde, ormanlarda, derelerde, yollardayız... ''Gezi'den bu yana durmak yok her yerdeyiz''

7 Temmuz Pazar günü saat 09.30’da Beşiktaş Barbaros Meydanı’ndan yola çıkıyoruz. Yol boyu nerelerde olduğumuzu #direndoga ile sosyal medyadan takip ederek aralarda korteje katılacak, sesimize ses verecek herkesi dayanışmaya çağırıyoruz. Ayrıca farklı vasıtalar ile gelmek isteyenleri de saat 13.00 civarı Garipçe Köyü’nde buluşmamıza bekliyoruz.

Bisikletlerinizle güzergahtan yayan katılmak isteyenler Sarıyer'den geçişlerde alkışlarla, türkülerle katılacaklar; yol kenarından (içecek/ gıda destekleri başımız gözümüz üstüne :)) Teknelerle sahil boyundan destek verilebilir.  Her gün 10 bin (ONBİN) ağacın katline seyirci kalmamak için, İstanbul için, yollardayız. Bisikletle gelemeyenler, bizimle saat 13.00 gibi Garipçe köyünde buluşabilir.

Bisikleti olmayanlar Beşiktaş’ta bike&outdoordan bisiklet kiralayabilir(www.bikeandoutdoor.com)
*Etkinlik için geldiğinizi söylediğinizde 5 TL indirim yapacaklar(günlük 30 TL)

“Asya ve Avrupa kıtalarını ‘kaçak’ olarak birbirine bağlayacak olan 3. Köprü’nün temeli 29 Mayıs 2013 tarihinde atıldı. İstanbul’un Anayasası olarak nitelendirilen 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda yer almayan ve Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED) Raporu olmayan 3. Köprü, İstanbul’un ulaşım sorununa çare olmayacağı gibi, ekolojik açıdan hassas orman alanlarının tahribatına ve bütünlüğünün bozulmasına, su havzalarının kirlenmesine, yaban hayatın etkilenmesine ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olacak.”

Basın metni
Gelecekte daha fazla orman için
“BURALAR ESKİDEN HEP DUTLUKTU” denmesin diye bisikletle yollardayız.

Nüfusu 14 milyona dayandı bu şehrin. Türkiye'de kilometrekareye ortalama 95 kişi düşerken, İstanbul'da bu sayı 2500'ü geçer oldu. 3. köprü, kana İstanbul, 3. hava alanı, finans merkezi, onlarca yeni gökdelen ve sayıları yüze yaklaşan AVM'lerle sınırlar zorlanmaya devam ediliyor. Her yeni yapılaşmayla giderek daha fazla betonlaşılıyor, asfaltlaşıyor ve aynı oranda toprak ve bitki örtüsünden ödün veriliyor. Ama İstanbul'un yüz ölçümü büyümüyor, doğal kaynakları çoğalmıyor... İstanbul gelişiyor sanırsınız ama aslında tükeniyor!

İstanbul'un hâkim rüzgârı kuzeyden güneye eser ve kuzey ormanları sayesindedir biraz olsun temizlenmiş havayı soluyabilmemiz. İstanbul'un içme suyu kaynakları, yani su havzaları bu kuzey ormanlarının içinde gizlidir; iki yakaya serpilmiştir ve az buçuk susuzluğumuzu giderir. Kentin ekolojik koridorları, biyolojik çeşitliliği, yaban hayatı, büyük piknik ve mesire alanları, doğal bisiklet rotaları, endemik bitki türleri hep bu yeşil desende saklıdır. En büyük düşmanı ise şehrin güneyden kuzeye büyümesi, yeni yapılaşmalar ve bunları tetikleyen çılgın projelerdir. Bunların başını 3. köprü projesi çeker ki tek başına kentin kuzeyine 7 milyonu aşan ek nüfus çekeceği, 1453 hektar orman alanını ve 2,5 milyondan fazla ağacı ortadan kaldıracağı bilinir. Yeni havaalanını, kuzeydeki yeni şehir projelerini, kanal İstanbul’u ve bunların tetikleyeceği yeni yerleşim ve yapılaşmaları eklediğinizde kentin nüfusunun 25 milyonu bulması 5-10 yıla bakar. Bu gidişe hiçbir doğal kaynak dayanmaz ve kırılma yakındır.

Bu gidişatın ilk adımı olan 3. köprü projesi yapılan itirazlara, protestolara, alternatif çözümlere, hükümet temsilcilerine yollanan bilimsel raporlar ile toplantı taleplerine ve sonrasında hakkında açılan onlarca davaya rağmen 29 Mayıs’ta inatla ve “büyük bir tören”le başlatıldı. Trafik sorununa çözüm olmayacağı bilimsel olarak kanıtlanmış, İstanbul'un Master Planı'nda ilkesel olarak karşı çıkılmış ve kentin ihtiyacı olmadığı söylenen, tepeden inme ve tehdit olarak algılanan bir projedir 3. Köprü projesi.
Sürekli olarak rant uğruna kentsel mekânlarımıza, müşterek alanlarımıza el koymaya çalışıldığı gibi şimdi de kırsal alanlarımıza, ormanlarımıza el uzatılıyor. Kendilerinden başka hiçbir canlıya saygıları olmayanlar tarafından savunulan, sağlık ve barınma gibi en temel canlı haklarının gaspı anlamına gelen bu projeye karşı çıkıyor; herkesi ortak yaşam alanlarımız, şehirlerimiz, ormanlarımız ve suyumuz üzerinde söz sahibi olmaya ve yapılmakta olan doğa katliamının tanığı olmaya çağırıyoruz.

3. köprüye karşı durmak doğayı savunmaktır. Kuzey ormanlarını ve barındırdığı tüm güzellikleri, su kaynaklarını, yaban hayvanlarını, endemik bitki türlerini, ekolojik koridorları, kuş göç yollarını, kentin daha fazla büyümemesi için korunması gerekli doğal eşikleri savunmaktır. İstanbul'un en güneyindeki biri için bile en kuzeyi savunmak, yaşamı savunmaktır. Bu nedenle, 3. köprü projesi için bir süredir yürütülen doğa kıyımını protesto etmek için 7 Temmuz Pazar günü 3. köprünün Avrupa’daki ayağının denk düşeceği Garipçe Köyü'ne bisikletlerimizle gidip "Buralar eskiden hep dutluktu" pankartı açmaya niyetlendik. Ulaşım master planında bisiklet lafı geçmeyen bu şehirde, bu kez 2,5 milyon ağaç için... Duyan duymayana anlatsın, bisikleti olmayan yaya veya toplu ulaşımla da olsa peşimize düşsün. Ses verelim ki ileride daha fazla orman için “buralar hep dutluktu” denmesin.

7 Temmuz Pazar günü saat 9.30’da Beşiktaş Barbaros Meydanı’ndan yola çıkıyoruz. Bayraklarımızla boğaz boyunca pedal çevirerek önce Sarıyer’de durup pankartlarımızı açacağız. Oradan Garipçe köyüne gidip bu katliam için temel atma töreni yapılan yerde toplanacağız. Yol boyunca nerelerde olduğumuzu 
#direndoga ile sosyal medyadan takip ederek aralarda korteje katılacak, sesimize ses verecek herkesi dayanışmaya çağırıyoruz. Ayrıca farklı vasıtalar ile gelmek isteyenleri de saat 13.00 civarı Garipçe Köyü’nde buluşmamıza bekliyoruz.