14 Temmuz 2012 Cumartesi

3. Köprü`nün bir ayağı çukurda

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi'nin yaptığı açıklamaya göre; 3. köprü anayol ve bağlantı yolları projesinin imar planlarına işlenmesine yönelik Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisince alınan karara karşı açılan davada Sakarya 1. İdare Mahkemesi söz konusu meclis kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar vermiştir.

Konuyla ilgili ŞPO İstanbul Şubesi'nin açıklaması için  tıklayın

19 Mayıs 2012 Cumartesi

'En büyük afet meclisten çıktı'



Meclisten çıkan Afet yasasına karşı barınma hakkı savunucuları İstanbul'da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde eylem yaptı
 

Köprü Yerine Yaşam Platformu’nun da içinde bulunduğu İstanbul’daki barınma hakkı savunucuları Afet Yasası’na karşı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Eyleme İstanbul'daki meslek örgütleri, mahalle dernekleri, platformlar, barınma hakkı inisiyatifleri ve demokratik kitle örgütleri katıldı.

Barınma hakkı savunucuları, AKP hükümeti tarafından 16 Mayıs’ta çıkartılan ve ‘Dozer Yasası’ olarak anılan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”la ilgili deklerasyonunu açıkladı.

Deklerasyonda imzası bulunan kurumlar adına açıklamayı Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Üyesi Gürkan Akgün yaptı. Akgün, yasayla riskli yapı ilan edilen binaların yıkılırken yerine yapılan binaların da riskli olduğunu ifade etti. Afet yasasıyla birlikte kamunun elinde olan orman, tarım alanı, mera, kıyı ve koruma alanlarının dahi elden çıkarılmasının söz konusu olduğunu söyleyen Akgün, yasanın inşaat sektörünü geliştirmesi amacıyla hazırlandığını söyledi.



Deprem adı altında toplanan vergiler duble yol oldu
Yasanın, bugüne kadar kentsel dönüşüm alanında yapılan tüm bilimsel çalışmalar dikkate alınmadan hazırlandığını söyleyen Akgün, “İlgili alanlarda yaşayan nüfusların talepleri rant hırsı ve açgözlülükle göz ardı edilmiştir’ dedi. Akgün, ayrıca afet riski adına seferberlik ilan eden yasayı çıkarmadan önce deprem adı altında yıllarca toplanan vergilerin duble yollara harcandığını belirtti.

Yoksullar borçlandırıldı
‘Kentsel dönüşüm’ projelerinin Dikmen, Sulukule, Ayazma, Tarlabaşı…. gibi birçok yerde halkın yaşadıkları yerden zorla tahliye edilmelerine, borçlandırılmalarına neden olduğunu belirten Akgün, boşaltılan bu yerlerin rantının da inşaat şirketleri yerel ve merkezi idareler tarafından paylaşıldığını vurguladı.

Akgün, Kentsel dönüşüm projelerinin toplumun çok küçük bir kısmının aşırı derecede zenginleşmesine yol açtığını, toplumun büyük çoğunluğunun yoksullaşmasına, evsizleşmesine, kent çeperlerine sürgün edilmesine neden olduğuna dikkat çekti.

Akgün, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Bizler evlerimizi, mahallerimizi, ormanlarımızı, kısaca yaşamımızı rayiç bedeller üzerinden satışa sunmayacağımızı deklare ediyoruz. İnsanca, güvenilir, sağlıklı, kimlikli alanlarda barınma hakkımızı sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.”

Açıklamanın ardından eylem ‘Yıkıma izin vermeyeceğiz, Afet yasası değil rant yasası, En büyük afet meclisten çıktı’ sloganlarıyla sonlandı.







20 Nisan 2012 Cuma

3. Köprü ihalesine karşı Karayolları Genel Müdürlüğü önündeydik

3. köprü ihalesi Ankara’da yapıldı. İhale yapılırken 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu, ihaleyi protesto etti

İstanbul Boğazı’nda inşa edilmesi planlanan üçüncü boğaz köprüsünün ihalesi bugün (20 Nisan)Ankara'da Karayolları Genel Müdürlüğ'nde gerçekleşti. 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu üyeleri ihalenin gerçekleştiği sırada bina dışında eylem yaptı.

"Yaşam ihaleye çıkarılamaz" pankartı açan platform üyeleri Yüksel Caddesi’nden Karayolları Genel Müdürlüğü’ne kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca "Köprü değil insanca yaşam", "Köprü yıkılsın Tayyip altında kalsın", "Ormanıma suyuma, mahalleme dokunma" ve "Üçüncü köprü cinayet demektir" sloganlarını atan platform üyeleri ellerinde de "Köprü değil su" yazan dövizlerini taşıdı. Eyleme Dikmen Vadisi halkı ve Halkevleri de destek verdi.

Karayolları Genel Müdürlüğü binası önüne gelindiğinde bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Akif Burak Aktaş okudu. Aktaş, AKP’nin üç büyük yalanı olduğunu söyledi ve o yalanları şöyle sıraladı: "3. Köprü Projesi İstanbullunun ulaşım sorununu çözecektir. 3. Köprü projesinin İstanbul’un ormanlarına, doğal varlıklarına, suyuna zarar vermeyecektir. Bu proje bir kalkınma ve uygarlık projesidir."

Yaşan alanlarına, mahallelere, tarihsel – kamusal alanlara, kentlere, İstanbul’a yapılacak saldırıya karşı direneceklerini belirten Aktaş, bu projenin her aşamasında doğayı savunmaya devam edeceklerini ifade etti. Aktaş, projenin neden olacağı bütün yıkıcı sonuçlarla mücadele edeceklerini ilan ederek konuşmasını sonlandırdı.

İhalenin sonucu belli değil
Daha önce yapılan ihaleye hiçbir şirket katılmazken bugünkü ihalede 5 şirket teklif verdi. AKP, uluslararası tekellerin ve yerli ortaklarının çıkarı için projede birçok değişiklik yapmış, hatta devlet desteğini artırmıştı.

2 milyar dolarlık ihaleye; Salini-Gülermak Ortak Girişimi, İçtaş İnşaat Sanayi Ticaret AŞ-Astaldi Ortak Girişim Grubu, China Communications Construction-Doğuş İnşaat Ticaret AŞ-Yapı Merkezi-Arkon İnşaat Ortak Girişimi, MAPA İnşaat ve Ticaret AŞ ile Cengiz İnşaat-Kolin İnşaat-Limak İnşaat-Makyol İnşaat-Kalyon İnşaat teklf verdi. İhale sonrasında Karayolları Genel Müdür Yardımcısı ve İhale Komisyonu Başkanı İhsan Akbıyık bir açıklama yaparak China Communications Construction-Doğuş İnşaat Ticaret AŞ-Yapı Merkezi-Arkon İnşaat Ortak Girişimi'nin uygun döküman sağlayamaması nedeniyle ihale dışı kaldığını söyledi. Akbıyık gelen tekliflerin miktarı konsunda bilgi vermezken ihalenin mayıs ayı içinde sonuçlanacağı ifade edildi.












16 Nisan 2012 Pazartesi

3. Köprü Yerine Yaşam Platformu’ndan Başbakan ve ilgili bakanlar hakkında suç duyurusu

3. Köprü Yerine Yaşam Platformu’ndan
Başbakan ve ilgili bakanlar hakkında suç duyurusu:
3. Köprü Projesi cinayettir, ihale hukuk dışıdır!

3. Köprü Yerine Yaşam Platformu tarafından, 3. Boğaz Köprüsü Projesi ihalesiyle ilgili olarak Başbakan ve bakanlar hakkında yapılacak suç duyurusu ve basın toplantısına çağrı.

Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu tarafından, 20 Nisan 2012 tarihinde Ankara Karayolları Genel Müdürlüğü’nde yapılacağı açıklanan Kuzey Marmara Otoyolu Projesi  Odayeri –Paşaköy  (3. Boğaz Köprüsü dahil) kesimi Yap-İşlet –Devret Projesi ihalesi ile ilgili olarak Başbakan Tayyip Erdoğan; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım; Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu; Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar; Tarım Bakanı  Mehmet Mehdi Eker ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı  Kadir Topbaş hakkında, 18 Nisan Çarşamba günü İstanbul Adliyesi’nde suç duyurusunda bulunulacak ve saat 11.30’da basın açıklaması gerçekleştirilecektir.

 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu

Tarih: 18 Nisan 2012 Çarşamba
Saat: 11.30
Yer: İstanbul Adliyesi (Çağlayan)

Ayrıntılı bilgi için:
Gürkan Akgün (Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi,
E-posta: akgungurkan@gmail.com, Tel: 0 536 334 37 17
Kader Cihan (Orman Mühendisi)
E-posta: kader.cihan@hotmail.com, Tel: 0555 961 52 14

14 Nisan 2012 Cumartesi

3. Köprü Yağmasına Karşı Tüm Yaşam Savunucuları 20 Nisan'da Ankara'ya

AKP hükümeti ve sermaye artık 3. Köprü cinayetini işlemeye hazır. Ağustos ayından bu yana dört kez ertelenen ihalenin yeni tarihi açıklandı: 20 Nisan 2012 Cuma, saat 10.00.

Kriz nedeniyle ihaleye girmekte nazlanan sermaye, AKP hükümeti ile aylardır kapalı kapılar ardında sürdürdüğü kirli pazarlıklar sayesinde inanılmaz ayrıcalıklar elde etti. Önce, projeyi üstlenecek sermaye grubunun ödeyeceği kamulaştırma bedelleri kademeli olarak düşürüldü. Sonra, şirketler kamulaştırma ve müşavirlik bedellerinin tamamından kurtarıldı. Yetmedi! Çünkü şirketler, AKP hükümetinin 3. köprü cinayetini İstanbul halkına dayatmak için yıllardır söylediği, “köprünün trafik yoğunluğunu çözmek için ihtiyaç olduğu” yalanını yemedi. Bu yüzden AKP, köprüden araç geçsin geçmesin, günlük 135 bin araç x 3 dolarlık kar garantisini halkın cebinden şirketlere bahşetti. Bu da yetmedi! 5 Nisan’daki ihale tarihi 20 Nisan’a ertelenerek, sağlık ve ulaşım alanlarındaki birçok yağma projesinin yanı sıra, 3. Köprü projesini üstlenecek firmalara KDV muafiyeti sağlandı. Orman alanlarının ve kent arazilerinin yağmalanmasını hızlandıran 2-B ve Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi yasaları ve “acele kamulaştırma” kararlarıyla birlikte, İstanbul kenti dört bir taraftan sermaye kuşatması altına alındı. Artık dört başı mamur bir cinayet için her şey tamam!

Bizler, sermayenin değil bilimin ve emeğin İstanbul’unu; kentsel yıkımı değil, insanca yaşamı savunanlar olarak,  tüm yaşam savunucularını AKP’nin ve sermayenin 3. Köprü cinayetine karşı 20 Nisan Cuma günü saat 10.00’da ihalenin yapılacağı Karayolları Genel Müdürlüğü önünde olmaya çağırıyoruz. Bir kez daha tekrarlıyoruz:
·         3. Köprü Projesi İstanbul’un ve Türkiye’nin değil, AKP’nin siyasi projesi ve rantçı inşaat şirketlerinin ihtiyacıdır. İstanbul halkının gerçek ihtiyacı toplu ulaşım; ormanlarımızın ve su havzalarımızın korunduğu temiz, yaşanabilir bir çevre; bu kenti var eden emekçilerin barınma, güvenceli çalışma ve yaşama haklarının garanti altına alındığı bir İstanbul’dur. İstanbul’un trafik sorununu çözmek için yeni köprülere değil, raylı ulaşımla deniz yolunun etkin biçimde kullanılmasına, bu ikisinin kesiştiği yeni Haydarpaşalara ihtiyaç varken, AKP’nin bunun tam tersini yapmasının nedeni kör iktidar ve kar hırsıdır.
  • İstanbul’un tamamını sermayenin şantiyesi haline getiren; Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası ile kentleri inşaat şirketlerinin sonsuz talanına açan; akarsularımızı şirketlere pazarlayan; binlerce inşaat işçisini sendikasız sigortasız çalıştırarak ölüme mahkum eden çıkar çevreleri, 3. Köprü cinayeti için kamusal kaynaklarımızı yağmalamakta; cinayetin bedelini tüm Türkiye halkının sırtına yüklemektedir. AKP hükümeti halkın kaynaklarını cinayet projeleri için yağmalamaktan vazgeçmeli; kamusal kaynaklarımız halkın gerçek ihtiyaçları için kullanılmalıdır.
  • AKP hükümeti 3. Köprü Projesi hakkında açılan davaların devam ettiğini ve bilirkişilerin olumsuz rapor verdiğini görmezden gelerek, bu hukuk, bilim, insan ve doğa düşmanı projenin ihalesini açmakta ısrar etmekte; Danıştay kararlarını ve hukuksal süreçleri çiğnemektedir. Bu ihaleyi yapanlar ve projeye talip olacak şirketler, İstanbul kentine verecekleri telafisi mümkün olmayan zararlardan dolayı şahsen sorumlu olacaklardır.
AKP hükümetinin bu hukuk dışı girişimine karşı, yaşamı ve İstanbul’u savunan herkesi, 18 Nisan Çarşamba günü saat 11.30’da İstanbul Adliyesi önünde yapacağımız suç duyurusu ve basın açıklamasına katılmaya çağırıyoruz.
Çünkü 3. Köprü demek, İstanbul’un taşını toprağını sermayeye peşkeş çekmek demektir. 3. Köprü demek, yoksul insanları mahallelerinden sürmek; Emek Sineması’nı, Haydarpaşa Garı’nı, Taksim Meydanı’nı sermayenin talanına açarak yok etmek demektir. 3. Köprü demek İstanbul’un ormanlık alanlarını, su havzalarını ve Sarıyer’i yok etmek demektir. 3. Köprü demek, İstanbul’un Anadolu yakasını finans ve inşaat tekellerine peşkeş çekmek; Marmara Park şantiyesinde olduğu gibi inşaat işçilerini diri diri yanarak ölüme mahkum etmek demektir. 3. Köprü demek, 2B yasasıyla ormanlık alanları talan etmek; halktan yana bilim insanlarını işten çıkarmakla tehdit etmek; üniversiteleri kentsel dönüşümün yardakçısı haline getirmek demektir.
Taksim’den Haydarpaşa’ya, Esenyurt’tan Sarıyer’e İstanbul’un sermaye tarafından yağmalanmasına hayır diyen herkesi, 20 Nisan Cuma günü saat 10.00’da ihalenin yapılacağı Karayolları Genel Müdürlüğü önünde olmaya çağırıyoruz.

3. Köprü Yerine Yaşam Platformu

 

19 Mart 2012 Pazartesi

Taksim bizim İstanbul bizim

AKP’nin Taksim projesine karşı bugün binlerce İstanbullu Taksim meydanındaydı. Taksim Dayanışması adıyla biraraya gelen meslek odaları, sendikalar, demokratik kitle örgütleri ortak deklarasyon açıklayarak rant projesi olarak değerlendirdikleri Taksim projesine itiraz etti.

Taksim projesine karşı Taksim Dayanışması olarak biraraya gelen binlerce kişi bugün (17 Mart) saat 13.30 Tünel Meydanı’ndan Taksim Meydanı’na yürüdü. ‘Emeğine kentine meydanına sahip çık’ çağrısıyla yürüyen kitle “Betonlaştırma, insansızlaştırma, kimliksizleştirme projesine karşı meydanımız, parkımız, kültür merkezimiz için yürüyoruz” dedi.

‘Taksimde demokrasiyi planlamaya geldik”, “Parkımıza elleme nefesimizi kesme”, “Ferman Tayyibin Taksim bizimdir”, “Emeğine, kentine, meydanına sahip çık” dövizleriyle yürüyen kitleye İstanbulular alkışlarıyla destek verdi.

Meydanda Taksim Dayanışması adına ortak deklarasyonu sanatçı girişiminden Orhan Aydın okudu. Taksim projesinin ilk olarak seçimlerden önce Başbakan tarafından açıklandığını söyleyen Aydın, projenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylandığını söyledi. Aydın, yapılan plan değişikliğinin ulaşım planlama projelendirme ve bilim tekniği gözetilmeden koruma ve hukuk kuraları ihlal edilerek ilan edildiğini dikkat çekti.

Aydın, Taksim projesine itirazlarını şöyle dile getirdi: “Taksim bir bütün olarak koruma altına alınmış kültür varlığımızdır.Taksim’in daha bütüncül bir yaklaşımla, sahip olduğu sosyal, tarihi, toplumsal, kültürel ve ekolojik değerler göz önünde bulundurmalıdır.” Aydın, projenin evrensel kurallara uygun bir biçimde düzenlenmesini istediklerini belirtti.

Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu, Taksim Meydanı’nın bir bütün olduğunu bir paraçasının yok edilmesinin meydanı oratadan kaldırmak anlamına geldiğini ifade etti. Muhçu, çılgınlık olarak nitelendirdiği Taksim projesinin geri çekilmesini istediklerini belirterek toplumun ve uzmanların sesine kulak vermeye çağırdı.
DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, “Şehirler meydanlarıyla anılır ve bir şehirde meydan yoksa özgürlük yok demektir. Taksim 76 ‘dan beri emekçilerini ayak izleriyle doludur. Taksim =1 Mayıs + DİSK + Kemal Türkler + eşitlik+özgürlük demektir’ dedi.

Beyoğlu Semt Dernekleri Platformu adına konuşan Cem Tüzün, kentsel dönüşüm projeleriyle kolluk gücü kullanılarak ve ekonomik baskı yaratarak insanların yerlerinden edildiğini ifade etti. Derbent,Tarlabaşı, Sulukule,Gülsuyu,Tokludede’de kentsel dönüşüm sorununa dikkat çeken Tüzün, Taksim projesinin gerçekleşmesi durumunda yürünecek yol ve solunacak havanın kalmayacağına işaret etti.

Eylem Bandista’nın şarkılarıyla sona erdi.






Sendika.Org

16 Mart 2012 Cuma

Aydın ve sanatçılardan destek

26 Aralık Kadıköy Mitingi destekleyen isimler:


SANATÇILAR

Behiç AK

Ezel AKAY

Edip AKBAYRAM

İlkay AKKAYA

Saadet Işıl AKSOY

Onur AKIN

Tarık AKAN

Mehmet Ali ALABORA

Orhan ALKAYA

Özcan ALPER

Necla ALGAN

Aytaç ARMAN

Hüsnü ARKAN

Şule ATEŞ

Rutkay AZİZ

BANDİSTA

İlksen BAŞARIR

BOĞAZİÇİ GÖSTERİ SANATLARI TOPLULUĞU
Onur CAYMAZ

Hayko CEPKİN

Zeki COŞKUN

Selma Köksal ÇEKİÇ

Savaş ÇEKİÇ

Emel ÇELEBİ

Selda ÇİÇEK
İsmail Hakkı DEMİRCİOĞLU

DİRENİŞ RİTİMLERİ

EHL-İ KEYF

Sevinç ERBULAK

Halil ERGÜN

Cezmi ERSÖZ (Barışa Köprü Ol Komitesi adına)

Erdal ERZİNCAN

Pelin ESMER
Mert FIRAT
Nadir GÖKTÜRK

EZGİNİN GÜNLÜĞÜ

Halil İNCESU

Ümit KIVANÇ

İkbal KAYNAR

Ercan KESAL

Julide KURAL

Aydın ILGAZ

Nejat İŞLER

MOĞOLLAR

Erkan OĞUR

Taner ÖNGÜR

Adnan ÖZYALÇINER

Arif SAĞ

Tolga SAĞ

Fuat SAKA

Emre SALTUK

Necati SÖNMEZ

SUAVİ

Onur TAYLAK

Vedat TÜRKALİ

Ahmet ÜMİT

Nilüfer VERDİ

Eşber YAĞMURDERELİ

Saygı YAĞMURDERELİ

Hilmi YARAYICI

Nejat YAVAŞOĞULLARI

Bennu YILDIRIMLAR

Levent YILMAZ

ZARDANADAM


AKADEMİSYENLER-SENDİKACILAR-GAZETECİLER

Cüneyt AKALIN

Ünal AKKEMİK

Hikmet ALBAYRAK

Güzin AKYILDIZ ALÇURA

Ayten ALKAN

Gülay YEDEKÇİ ARSLAN

Supü ASLAN

Şükrü ASLAN

Akın BALCI

Celal BAŞLANGIÇ

Gülsüm BAYRAK

Zerrin BAYRAKDAR

Aydın BİLİCİ
Şükran CAN

DİLEK CÜCE

Erbatur ÇAVUŞOĞLU

Gürbüz ÇELEBİ

Nilgün ÇERİKÇİOĞLU

Haluk ÇETİN

Hasan DAĞ

Doğan DEDE

Orhan DEMİR

Meltem DİKMEN

Şenay ELHÜSEYNİ

Aydın ENGİN

Ahmet ERCAN

Fuat ERCAN

Serap ERDEM

Kadir ERDİN

Ergun GEDİZLİOĞLU

Haluk GERÇEK

N.Nurcan GÖKDEMİR

Yücel GÜL

Lale GÜRMAN

Doğan HALİS

Ender HELVACIOĞLU

Aziz Kemal HIZIROĞLU

Filiz İRGE

Nurgül KARLIOĞLU

Ümit KORKMAZ

Berrin KÖSE

Ali NESİN

Rahmi OCAK

Kutay ÖZAYDIN

Maya ARIKANLI ÖZDEMİR

Sebati ÖZDEMİR

Yasemin ÖZDEK

Işıl ÖZGENTÜRK

Atilla ÖZSEVER

Semih POROY

Teoman TEKKÖKOĞLU

Azime TEZER

Mehmet TÜRKAY

Şennur SEZER

Mustafa SÖNMEZ

Ilgın SU

Besime ŞEN

Ayşe UYGUR

Binnur Öktem ÜNSAL

Beyza ÜSTÜN

Murat Cemal YALÇINTAN

Tolga YARMAN

Gaye YILMAZ

İSTANBUL MİLLETVEKİLLERİ

Akın BİRDAL

Çetin SOYSAL


İL GENEL MECLİS ÜYELERİ

Tahir ÇELİK
M.Sayim DOĞAN
Erdal TÜFEKÇİ
Mehmet ERGİN

KARTAL BELEDİYESİ

Op. Dr.Altınok ÖZ (Kartal Belediye Başkanı)

ÜSKÜDAR BELEDİYESİ MECLİS ÜYELERİ
Ayhan ALGANTÜRK
Orhan EGİN
Serpil BEŞOK
Yamen UZUN
Nazir ARSLAN
Derviş GÖZCÜ
Nasrettin ÖZKAYA

Mehmet AKYILDIRIM
Hasan DURDAĞI

Doğan TEKEL

Ahmet KILIÇ

SARIYER BELEDİYESİ MECLİS ÜYELERİ

Şükrü GENÇ (Sarıyer Belediye Başkanı)

Erdal SARIGÖL

Hüseyin COŞKUN

Hacı Levent BAYRAKTAR

Seçkin ÖZDEMİR

Hayati KAPTANOĞLU

Ali Rıza YILMAZ

Gökhan ZEYBEK

Mehmet Oğuz GÜNEY

Timur GÖKSOY

Seher SUAYDIN

Erol AYDIN

Oktay AYDIN

Seyit Ali GÜRKAN

Nasuh AŞAMTUĞRUL

Niyazi TOMBA

Özgür DOĞAN

Ayşe Oya TÜMER

Adnan AYBER

Muzaffer ABDALOĞLU

Mustafa TOK

Ahmet KUZPINAR

KAĞITHANE BELEDİYESİ MECLİS ÜYELERİ

M.Oktay AKSU(GRUP BAŞKANVEKİLİ)

Mahmut CAN

Hüseyin DEMİR

Yıldız AKIN

Haydar ELGAZ

Hakan ATALAY

Recai VARIŞLI

Ergün KELEŞ

Selahattin ÇAYLAN (Tozkoparan mahalle muhtarı)

15 Mart 2012 Perşembe

3. Köprü Yerine Yaşam Platformu'ndan basın toplantısı çağrısı


3. Köprü Yerine Yaşam Platformu tarafından, 3. Boğaz Köprüsü projesi ihalesinin yeniden yapılmasıyla ilgili basın toplantısı çağrısı.


Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu tarafından 3. Köprü Projesi ihalesinin yeniden yapılacağı Ankara’daki Karayolları Genel Müdürlüğü önünde 5 Nisan 2012 Perşembe günü düzenlenecek olan etkinlikle ilgili olarak, çağrıcı kurumlar ve Projeyle ilgili sürmekte olan davalarda kurumlarımızı temsil eden avukatların katılımıyla, 17 Mart Cumartesi günü saat 11.00’da TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nde bir basın toplantısı düzenlenecektir.

3. Köprü Yerine Yaşam Platformu Sekretaryası

TARİH: 17 Mart 2012 Cumartesi
SAAT: 11.00
YER: TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi
CİHANNÜMA MAH. AKDOĞAN SOK. BAŞAR APT. NO:30 DAİRE:6-7 BEŞİKTAŞ / İSTANBUL
Tel: (0212) 275 43 67 & (0212) 288 99 60
Mail: spoist@spoist.org

Ayrıntılı Bilgi İçin:
Gürkan Akgün (Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi),
E-posta: akgungurkan@gmail.com, Tel: 0 536 334 37 17
Kader Cihan (Orman Mühendisi), E-posta: kader.cihan@hotmail.com, Tel: 0 555 961 52 14


11 Ocak 2012 Çarşamba

Üçüncü köprüye nükleer modeli

İstanbul'a üçüncü köprü yapımını da içeren Kuzey Marmara Otoyolu ihalesine hiçbir şirketin teklif vermemesi üzerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın sözünü ettiği B planına geçildi. B planı, projenin Akkuyu'ya yapılmak istenen nükleer santralde olduğu gibi uluslararası anlaşma ile doğrudan yaptırılması

İstanbul'a üçüncü köprünün yapılmasını da içeren Kuzey Marmara Otoyolu'nun ihalesinde şartname alan 18 şirketin de teklif vermemesi üzerine ihale iptal edilmişti. İhale için şartname alan yerli ve yabancı çok sayıda şirket küresel ekonomik krizi gerekçe gösterdi. Şirket temsilcilerinden yapılan açıklamalarda krizin Avrupa'da derinleşmesi üzerine finansman bulmakta zorlanıldığı belirtildi.

İhalenin iptal edildiğini açıklayan İhale Komisyonu Başkanı İhsan Akbıyık, bundan sonra izlenecek yolun Ulaştırma Bakanlığı tarafından izleneceğini söylemişti. Bakan Binali Yıldırım'ın "Tekif gelirse ne âlâ, gelmezse kara kara düşünecek değiliz, B planına geçeriz” dediği ikinci yolu Vatan gazetesi açıkladı.

Bakanlığın projeyle ilgili yeniden ihaleye çıkmayı düşünmediğini belirten gazete, 3. köprü ve otoyol projesinin Akkuyu'daki nükleer santralde uygulanan 'uluslararası anlaşma' ile doğrudan yaptırılmasının düşünüldüğünü öne sürdü.

Nükleer model masada, Japonya hazırda
Habere göre boğaza kurulacak 3. köprü ve otoyol projesi için masadaki en ağırlıklı çözüm nükleer modeli olarak ifade ediliyor. Türkiye’nin Akkuyu’ya yapılacak nükleer santral projesinde uyguladığı, 'uluslararası anlaşma' ile projenin doğrudan bir yabancı ülkeye verilmesi, en rasyonel çözüm olarak görülüyor.

Gazete, geçtiğimiz cuma günü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile görüşen Japonya Dışişleri Bakanı Koichiro Gemba'nın gündeminde Kuzey Marmara Otoyolu olduğunu da iddia etti. Gemba, Akkuyu'daki nükleer santral anlaşmasının bir benzerini Sinop'ta kurulmak istenen nükleer santral projesinde ve 3. Köprü-Otoyol projesinde de imzalamaya niyetli olduklarını iletti.

Nükleer modeli nedir?
2008 krizinin gölgesinde yapılan Akkuyu Nükleer Santral ihalesi 4 kez tekrarlanmış ancak şirketlerin geçersiz başvuruları nedeniyle başarısız olmuştu. AKP ise son iptalin ardından Rusya ile 13 Mayıs 2010'da Mersin Akkuyu'da 4800 Megawatt kurulu gücünde bir nükleer santral kurulumuna ilişkin uluslararası andlaşma imzaladı.

Projenin uluslararası andlaşma yoluyla yapılmasına yönelik eleştirilere "Mevcut piyasa koşulları ve küresel finans sorunları nedeniyle ihale yoluyla nükleer santral yapılamaz" diyerek yanıt veren AKP, böylece projede hızlı ve engelsiz ilerlemiş oldu.

10 Ocak 2012 Salı

İhale yetmez, projeyi iptal ettirene kadar mücadeleye devam




3. Köprü için bugün Karayolları Genel Müdürlüğü’nde ihale yapılırken 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu da Karayolları Genel Müdürlüğü önünde eylemdeydi. Platform dışarıda eylemdeyken içerde de ihaleye gireceği söylenen hiçbir firma teklif vermediği için ihale iptal edildi

İstanbul Boğazı üzerine yapılması planlanan 3. Köprü projesine karşı mücadele eden 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu bugün (10 Ocak) ihalenin yapılacağı Karayolları Genel Müdürlüğü önünde eylemdeydi.

Yoğun kar yağışına rağmen  Yaşam ihaleye çıkartılamaz pankartı açarak Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünden Karayolları Genel Müdürlüğüne yürüyen platform üyeleri yürüyüş boyunca Köprü yıkılsın Tayyip altında kalsın”, “3. köprü istemiyoruz, “Mahalleme, evime, sokağıma dokunma” şeklinde sloganlar attı.

Platform adına yapıla açıklamada, yeni köprünün taammüden cinayet işlenmek olacağı belirtilip bu hatadan vazgeçilmesi istendi. İstanbul için yaşam; yaşanabilir bir İstanbul için köprü değil orman; köprü değil su; köprü değil toplu ulaşım” istediklerini söyleyen Platform üyeleri açıklamalarına şu sözlerle son verdiler: "Ormanlarımıza, su havzalarımıza, yaşam alanlarımıza karşı her cinayet teşebbüsünüzde meşru müdafaa hakkımızı kullanacak, İstanbul’u, doğal varlıklarımızı, suyumuzu ağaç ağaç, ev ev, sokak sokak savunacağız. Kapalı kapılar ardında hangi pazarlıkları döndürürseniz döndürün, bu cinayeti işlemenize izin vermeyeceğiz."

Eyleme Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut, CHP Milletvekilleri ve Barınma Hakkı Büroları da destek verdi.

İhale yapılamadı
Dışarıda eylem yapılırken içeride de ihale için yarışacağı söylenen 18 firmanın yokluğu vardı. Hiçbir firma proje için teklif vermeyince İhale Komisyonu Başkanı İhsan Akbıyık tarafından ihalenin iptal edildiği duyuruldu.

 

8 Ocak 2012 Pazar

3. KÖPRÜ YERİNE YAŞAM PLATFORMU’NDAN ÇAĞRI

Tüm yaşam savunucularını, İstanbul’u, ormanlarımızı, mahallelerimizi, su havzalarımızı, yaban hayatını ve yaşamı savunmak için 10 Ocak 2012 Salı günü saat 12.30’da, 3. Köprü Cinayetinin ihalesinin yapılacağı, Ankara’da Karayolları Genel Müdürlüğü önünde buluşarak basın açıklamamıza katılmaya çağırıyoruz.
İnsanca bir yaşam, yaşanabilir bir İstanbul için Köprü değil Orman , Köprü değil Su, Köprü değil Toplu Ulaşım İSTİYORUZ.

İstanbul araç kalkış yer ve saatleri:
9 Ocak, saat: 24.00- Taksim AKM önü / saat: 00.30 Kadıköy Evlendirme Dairesi önü

Ankara buluşma ve basın açıklaması yeri ve saati:
10 Ocak,  Saat: 12.30, Karayolları Genel Müdürlüğü önü

7 Ocak 2012 Cumartesi

3. KöprüYerine Yaşam Platformu 10 Ocak Açıklaması
3.  Rant köprüsüne karşı İstanbul'u ve yaşamı savunmak için 10 Ocak'ta Ankara'dayız!
3. Köprü cinayetine karşı insanı, ormanı, suyu ve İstanbul'u savunmak için en az on nedenimiz var!

6 Ocak 2012 Cuma

10 Soruda 3. Köprü

HABERİNİZ VAR MI? 3. KÖPRÜ EVİNİZDEN GEÇECEK!

3. KÖPRÜ CİNAYETİNE KARŞI
İNSANI, ORMANI, SUYU ve İSTANBUL’U SAVUNMAK İÇİN
EN AZ ON NEDENİMİZ VAR!

1- Boğaz köprülerinin İstanbul’un iki yakası arasındaki trafik sorununu çözemeyeceği yaşanarak görüldü!
İstanbul’un ilk boğaz köprüsü 1973’te, ikincisi 1988’de açıldı. O zaman gösterilen gerekçeler, iki kıta arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak ve trafik sorununu çözmekti. Ama sorun daha da içinden çıkılmaz hale geldi. Çünkü köprüler trafiği azaltmıyor, aksine kendi trafiklerini yaratıyor. Çünkü taşıdıkları yolcu değil araç:
Birinci köprü açıldıktan bir yıl sonra:

Boğazı geçen insan sayısı   yüzde 4 artarken
Boğazı geçen araç sayısı    yüzde 200 arttı!
İkinci köprü açıldıktan sonra bugüne kadar:

Boğazdan geçen insan sayısı   yüzde 170 artarken
Boğazdan geçen araç sayısı    yüzde 1180 arttı! 

2- Yeni köprünün iki yaka arasından transit trafiğini geçirerek, İstanbul trafiğini rahatlatacağı söyleniyor!
 Bu gerekçe doğru değil. Çünkü 3. Boğaz köprüsünün yapımına gerekçe gösterilen transit trafiğin boğaz geçişlerindeki payı sadece yüzde 2-3.

3-  Köprülerin oluşturduğu bunaltıcı trafiğin nedeni nedir?
Kentte toplu taşımacılığa gereken önemin verilmemesi. Dolayısıyla köprüler, insanların değil, araçların karşıdan karşıya geçişlerine hizmet ediyor:

Yolcuların yüzde 63’ünü taşıyan toplu taşım araçlarının köprü trafiğindeki payı yüzde 10 
Yolcuların yüzde 37’sini taşıyan özel araçların köprü trafiğindeki payı yüzde 90

Özel araçların yarattığı trafik sıkışıklığını karşılamak için İstanbul Boğazı’na 2020 yılında 7 köprü, 2040 yılında 70 köprü yapılması gerek!  Köprülerle örtülmüş bir boğaz hayal edebilir misiniz?

4- Boğazda karşıdan karşıya geçmenin en kolay yolu karayolu odaklı ulaşım/boğaz köprüleri mi?
İstanbul tam ortasından büyük bir su yolu geçen bir deniz kenti. Böyle bir kentte, özellikle boğaz geçişlerinde  deniz, toplu ulaşım için  başta gelen  hızlı, etkin, rahat ve düşük maliyetli seçeneklerden birisi.  Ancak İstanbul’da iki yaka arasındaki toplu ulaşımda deniz ulaşımının payı düşük; iki yaka arasında inşa edilmekte olan raylı sistemin bitirilmesi için yeterli çaba gösterilmemekte ve karayolu ağırlıklı bireysel ulaşım teşvik edilmektedir.
5-İstanbul gibi 15 milyonluk bir kentte, ulaşım sorununu çözmek icin köprü yerine neler yapılmalıdır?
İki yaka arasında daha dengeli bir nüfus dağılımı  yaratılmalıdır.  Bunun yanında yeni köprü yerine inşaasına başlanan raylı geçişin bir an önce hizmete geçirilmesi sağlanmalı ve iki yaka arasındaki geçişlerde deniz taşımacılığının payının arttırılmasına çalışılmalıdır. Köprüler üzerindeki karayolu toplu taşımacılığının kalitesi arttırılarak özel araç kullanımını caydırıcı tedbirler alınmalıdır.

6-  3. Köprü sadece Sarıyer ve Beykoz ilçelerinde yaşayanları mı etkileyecek?
 Boğaz köprüleri İstanbul’un plansız ve sağlıksız biçimde kuzeyde doğru genişlemesini teşvik ederek planlanmamış nüfus artışına neden oluyor. Bu durum 2. Köprünün açılması sonrası oluşan Sultanbeyli ve Sarıgazi gibi betonlaşmış, kalabalık ve çarpık yerleşimlerde çarpıcı biçimde yaşandı. Çarpık nüfus dağılımı ve plansız arazi kullanımı, kentin yaşam damarları olan ormanlar ve su kaynaklarının yok edilmesiyle ve kentte yaşayanların tümünün yaşam koşullarını bozulmasıyla sonuçlanacak. 3. Köprü bu çarpık gelişmeyi daha da hızlandıracak. Daha şimdiden köprü güzergâhı üzerindeki araziler el değiştirerek büyük sermaye grupları tarafından satın alınmakta ve ilerideki yapılaşmanın hazırlıkları yapılmaktadır. 

7-3. Köprü’nün rantını kim yiyecek?
Büyük inşaat şirketleri, arazi spekülatörleri, bankalar, petrol devleri, otomotiv şirketleri… AKP iktidarı, TOKİ ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla, adına “kentsel dönüşüm projesi” denilen kentsel yıkım ve yağma planını hayata geçirmeye çalışıyor. Olağanüstü yetkiler yaratan kentsel dönüşüm yasasıyla beraber, İstanbul’da 250 bin yapının yıkılması planlanıyor. 3. Köprünün bağlantısı olan Kuzey Marmara otoyolu projesinin yüzde 12’lik bölümünü  aslında orman olan ancak 2-B olarak anılan arazilerinden oluşuyor.

8-3. Köprü İstanbul’da yaşayan insanların yaşamını nasıl etkileyecek?
3. Köprü kentin kuzeyinde yoğunlaşan son doğal yaşam alanları üzerinde geri döndürülemez yıkıcı sonuçlar yaratacak. Sadece köprünün yapımı sırasında, 2 milyon ağaç kesilecek. Orman tahribatı sadece yapım aşamasıyla da sınırlı olmayacak. 3. Köprüyle birlikte İstanbul ormanlarının üçte biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Kuzey ormanlarının yok olması kentin bütünü üzerinde yıkıcı sonuçlar yaratacak. Dere yataklarının taşması sonucunda seller yaygınlaşacak; içme suyu havzalarının kirlenmesi ve erozyonla birlikte barajlardaki su oranının düşmesiyle İstanbul’un su sorunu daha da ağırlaşacak; geçimini ormandan sağlayan çok sayıda orman köylüsü yoksullaşacak; hava kirliliği artacak ve yaban hayatı daha da tahrip olacak. İstanbulluların doğal dinlence ve sağlıklı yaşam alanları daralacak.

9- 3. Köprü sadece İstanbul’u mu etkileyecek?
Doğa ve insanlar üzerinde yıkıcı sonuçlar yaratacak bir karar olan 3.Köprü projesinin yapımı için 6 milyar dolarlık bir maliyet biçiliyor. İktidarın otoyolları ve boğaz köprülerini özelleştirme planlarıyla birlikte ele alındığında, 3. Köprü halktan toplanan vergilerin ve kamusal kaynakların talan edilmesi demek. 3. Köprü, Marmara bölgesinin tamamını etkileyecek olan Kuzey Otoyolu projesinin bir parçası. Bu otoyol, Kocaeli ve Çatalca havzalarındaki birinci sınıf verimli tarım topraklarının ve su havzalarının da tahribi ve yağmalanması anlamına gelecek.  

10- 3. Köprüyü savunan tek bir bilim insanı var mı?
Bugüne kadar hiçbir bilim insanı, bilimsel kurum ya da meslek örgütü, 3. Köprü’nün İstanbul için bir ihtiyaç olduğunu savunmadı. Aksine 3. Köprü’nün İstanbul’a vereceği zararlar bilimsel açıdan kanıtlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan bilim insanları ve mühendisler tarafından hazırlanan kentleşme planında bile, 3. Köprü kente karşı bir tehdit olarak belirlendi. Yapılması durumunda doğaya ve kentin gelişimine telafi edilemez zararlar vereceği belirtildi. Bu zararları önlemek için Beykoz ve Sarıyer ilçeleri için SİT alanı kararı alındı. Bu kararda 3.Köprü tehdidi önemli bir rol oynadı. İ. Ü. Orman Fakültesi ve Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’ne bağlı meslek odaları olumsuz görüş belirten raporlar yayınladılar.

Bütün bunlara karşın 3. Köprü neden dayatılıyor?
İnsana, kente, doğaya ve yaşama dönük saldırıların yaygınlaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Dere yataklarını yapılaşmaya açanlar, İstanbul’un trafik sorununu yeni bir yağma fırsatına dönüştürmeye çalışıyorlar. SİT kararlarını tartışmaya açan AKP hükümeti, Anadolu’nun kültürel ve doğal mirasını talana açmak istiyor. Akarsuların, yer altı sularının ve madenlerin kullanım hakları özel şirketlere devrediliyor; HES’lerle doğal denge ve köylünün su kullanma hakkı gasp ediliyor. Nükleer santralleri ülkeye sokmaya çalışanlar, İstanbul kentine de 3. Köprü ve Kentsel Yıkım Planlarıyla saldırıyor. 3. Köprü bu talan ve yağma projesinin bir parçası olarak İstanbul ve Marmara halkına dayatılıyor.
3. Köprü hepimizin evinin üstünden geçecek: İstanbul’un son orman alanlarını yok edecek; hepimizi beton bir cehennemde yaşamaya mahkum edecek; İstanbul kentini katledecek ve Kuzey Marmara bölgesinde yeni bir yağma harekatı başlatacak.
Bu dayatma hayır! 3. Köprü cinayetini hep birlikte durduracağız. Evimize, ormanımıza, suyumuza, tarım alanlarımıza ve İstanbul’a sahip çıkacağız. Bütün İstanbul ve Marmara halkını 3. Köprüye karşı İstanbul’a ve yaşama sahip çıkmak için 26 Aralık 2010 Pazar günü Kadıköy Meydanı’na çağırıyoruz.

3. KÖPRÜ YERİNE YAŞAM PLATFORMU